SEO

E-Ticaret Siteleri İçin SEO Çalışmaları

SEO çalışmaları çevrimiçi dünyada varolmak, görünmek isteyen her markanın yapması gereken en önemli çalışmalar arasında yer almaktadır. Arama motorları üzerinde görünürlüğü, geri dönüşümleri ve marka bilinirliğini arttıran SEO çalışmaları e-ticaret siteleri için de oldukça önemlidir. Peki e-ticaret sitelerinin yaptığı SEO çalışmaları, diğer web sitelerin yaptığı çalışmalardan ne kadar farklıdır?

E-ticaret SEO, internet üzerinden satış yapan firmaların yaptığı çalışmaları kapsar.E-ticaret SEO çalışmaları, organik trafik ile sitenize daha fazla ziyaretçi çekmek ve geri dönüşümleri arttırmak için önemlidir. Çünkü sadece reklamlarla geri dönüşümleri arttırmaya çalışmak, marka bütçesini zorlar. Bu bağlamda e-ticaret siteleri için SEO söz konusu olduğunda yapılabilecek birçok çalışma vardır. Bu yazımızda da sizlere e-ticaret siteleri için yapılabilecek temel SEO çalışmalarından bahsedeceğiz.

Bir e-ticaret sitesi için yapabileceğiniz en temel 5 SEO çalışması aşağıdaki gibidir.

  • Anahtar kelime araştırması
  • Rakip analizi
  • Site-içi arama motoru optimizasyonu
  • Teknik hatalar
  • Blog

1- Anahtar Kelime Analizi

A- Kategoriler ve Ürünler İçin Anahtar Kelime Analizi

SEO çalışmalarının başlangıç noktası anahtar kelime analizidir. Bu e-ticaret siteleri içinde geçerli bir durumdur. Sadece biraz daha karmaşık bir döngüdür çünkü işin içinde satın alma vardır. Bu da beraberinde satın alma döngüsünün içinde yer alan her adımda farklı anahtar kelimelere odaklanmayı, kullanmayı getirmektedir.

Anahtar kelime araştırmasına başlamadan önce hedef kitlenizi iyi tanımalısınız. Hedef kitleniz sizin potansiyel müşterilerinizdir. Onların davranışlarına, alışkanlıklarına, statülerine, nelere ihtiyaç duyduklarını ve hangi kelimeler ile arama yaptıklarına hakim olmalısınız. Çünkü anahtar kelimelerinizi bunlara göre değerlendireceksiniz.

Bir e-ticaret sitesi anahtar kelime analizi yaparken göz önünde bulundurmanız gereken şey, anahtar kelimenin sunduğunuz ürün ya da hizmetiniz ile alakası ve arama hacmidir. Yapmanız gereken en alakalı kelimeler içinden arama hacmi en yüksek olanları seçmektir.

Dikkat edilmesi gereken bir unsur da bünyenizde bulundurduğunuz ürün segmentinin dışına çıkmamak ve anahtar kelimenin anlamı açısından çok geniş olmaması. Diyelim ki çocuk elbiseleri sattığınız bir e-ticaret sitesine sahipsiniz. Bu durumda ‘’elbise’’ kelimesini hedeflemeniz sizin için doğru olmaz. Çünkü o sorguda bulunma olasılığınız düşüktür. Aramayı ‘’elbise’’ kelimesi ile yapan kişi sitenize girdiğinde doğrudan çıkacaktır çünkü siz ‘’çocuk elbisesi’’ satıyorsunuz. Dolayısıyla ‘’çocuk elbisesi’’, ‘’kız çocuk elbisesi’’ gibi arama yapan kişilere hitap ediyorsunuz.

Potansiyel müşterileriniz ve müşterileriniz satın alma davranışını gerçekleştirmeden önce farklı aşamalardan geçerler. Onları yakalayabilmek için adımlara göre anahtar kelime kullanımına özen göstermelisiniz.

Bilinçlenme : Arama yapan kişiler, bu aşamada bilgi arayışı içindedir. Burada kullanacağınız anahtar kelimelerin rekabet gücü fazladır.
Araştırma : Bu aşamada ziyaretçi spesifik bir bilgi arar. Burada kategori isimlerinde kullanacağınız anahtar kelimeler önem arz eder.
Karşılaştırma : Kişiler burada ürün ya da hizmeti, markanızın iyi ya da kötü yanlarını araştırırlar. Bu noktada da blog yazıları, ürün değerlendirmeleri içerisindeki anahtar kelimeler önemlidir.
Satın Alma : Kişiler bu aşamada satın almaya karar vermişlerdir. Burada da ürün sayfasında, açıklamalarda bulunan anahtar kelimeler ön plana çıkmaktadır.
Kaybetmeme : Bu aşamada siz müşteriyi kazanmış olursunuz. Ancak iş burada bitmediğinden, müşteriyi çeşitli kampanya ve reklamlarla elde tutmaya çalışmalısınız.

Web sitenizde yer alan her sayfa için ayrı anahtar kelime kullanmanız gerekmektedir. Web sitenize devamlı yeni sayfa ekleyebilirsiniz, bu da beraberinde yeni anahtar kelime hedeflemesi demektir. Eğer hangi sayfa için hangi anahtar kelimeyi hedeflediğinizi bilmezseniz, ileride oluşturduğunuz sayfalarda benzer anahtar kelimeler kullandığınızda birden fazla sayfanın aynı anahtar kelimeye odaklanması sorunu ile karşılaşırsınız. Dolayısıyla bu sayfaların SERP’te birbirleri ile rekabet etmesine neden olursunuz. Buna da ‘’anahtar kelime parçalanması’’ denir. Bu problemden kaçınmak için sayfalara göre hedeflediğiniz, kullandığınız anahtar kelimeleri listelemenizi öneririz.

Anahtar kelime araştırmanızda uzun kuyruklu anahtar kelimeleri de atlamamalısınız. Genel anahtar kelimenizi, ürün anahtar kelimenizi ve ürünün bir özelliğini belirten kelime ile uzun kuyruklu bir anahtar kelime oluşturabilirsiniz. Örneğin ‘’ Kablosuz İphone Kulaklık’’ gibi.

Yukarıda belirttiğimiz noktaları da göz önünde bulundurarak hedefleyebileceğiniz birçok anahtar kelime bulabilirsiniz. Bu anahtar kelimeleri listeleyin ve hangisinin arama hacmi yüksek, rekabet durumu düşük ise o anahtar kelimeleri hedefleyerek SEO çalışmalarınızda kullanmaya başlayın.

B- Blog İçin Anahtar Kelime Analizi

Siteniz içinde yer alan bir blog sayfanız varsa burada sunduğunuz ürün ya da hizmetlere yönelik doğrudan hedefleyemediğiniz anahtar kelimeleri kullanabilirsiniz.

Mesela elbise sattığınız bir e-ticaret siteniz olduğunu varsayalım. Ürün ve kategorilerinizde hedeflediğiniz ‘’mini elbise modelleri’’ gibi kısa anahtar kelimelerin yanı sıra ‘’2021 Sonbahar/Kış Trendleri’’ gibi uzun kuyruklu anahtar kelimelerden de faydalanabilirsiniz.

2-Rakip Analizi

Kullanabileceğiniz uygun anahtar kelimeleri listelediniz. Peki bitti mi? Hayır. Sırada rakip analizi var. Rakiplerinizi inceleyip, onların kullandıkları, başarılı oldukları anahtar kelimeleri görmeden yola devam edemeyiz.

Rakiplerimizin kullandığı anahtar kelimeleri analiz ederek onların bizden daha başarılı oldukları ya da bizim onlara göre başarılı olduğumuz kelimeleri tespit edip, bunları kendi lehimize kullanabiliriz.

Rakip analizine anahtar kelimelerden başlayabilirsiniz ama bunun yanı sıra rakiplerinizin incelemeniz gereken yaptığı başka çalışmaları da vardır. Rakiplerinizin link yapısı bunlardan biridir. Rakiplerinize nereden link geldiğini ve rakiplerinizin hangi anahtar kelimelerine link verildiğini inceleyip değerlendirerek, siz de o sitelerden link alabilirsiniz.

3-Site-içi Arama Motoru Optimizasyonu

A- Anahtar Kelime Optimizasyonu

Yukarıda anahtar kelimeleri nasıl belirleyebileceğinizden bahsetmiştik. Şimdi ise bu kelimelerin site içinde kullanımından bahsedeceğiz.

Sayfa başlığı, meta açıklama, URL, görsel isimleri ve görsel alt etiketleri gibi site içinde birçok yerde anahtar kelimelere yer veririz. Anahtar kelimeleri burada kullanabiliriz tabii ama burada önemli nokta anahtar kelimenin kullanım sıklığı ve ürünlerle eşleşmesidir.

Oluşturduğunuz başlıkta, başlık etiketlerini (h1, h2, h3 vb.) doğru kullanmanız önemlidir. Başlık etiketlerinde h1’den h6’ya doğru giden bir yapı vardır. Arama motorlarının sayfanızı tararken bilgi edindiği meta açıklamaların her sayfa için yazılması ve özgün olması da önemlidir. Önemli site içi SEO unsurlardan bir diğeri olan URL ise rastgele oluşturulmamalı, sayfa içeriğini yansıtan anahtar kelimeler kullanılmalıdır. Bunu yaparak sayfanızın doğru bir şekilde indekslenmesini sağlamış olursunuz.

Web sitenizde kullandığınız görsellerinde SEO üzerinde etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Sadece içerik sorgulamalarında değil, görsel arama sorgularında da trafik elde edebilmek için görsel optimizasyonu yapmanız gerekmektedir. Bunu da web sitenize eklediğiniz bir görselin, dosya ismi ve alt metninde içeriğinizi yansıtan kelimeler ve anahtar kelimenizi kullanarak, görselin kalitesini yüksek tutarak, görselin sunucudaki dizin durumunu gözeterek sağlayabilirsiniz.

Site hızı optimizasyonu
Site hızı optimizasyonu

B- Site Yapısı

Site yapısı, kullanıcı deneyimini etkileyen, site içi SEO unsurlarından biridir. Sitenizin mimarisini, ziyaretçilerin ürünlere en az tıkla, kolay bir şekilde ulaşmasını sağlayacak şekilde planlamalısınız.

C- Site Hızı

Site hızı, sayfada kalma süresini etkileyen önemli unsurlardan biri iken e-ticaret siteleri için en etkili sıralama faktörüdür. Düşünsenize bir e-ticaret sitesine girdiniz ve alışveriş yapacaksınız. Yüzlerce ürünü incelemek zaten vakit alan bir şey, bir de sayfaların yavaş açıldığını düşünün. Sayfanın açılmasını bekler misiniz? Merak etmeyin hepimiz aynını yaparız. Hemen çıkma oranı yüksek olan siteler, arama motorları tarafından bir sorun olarak algılanır, bu da SERP’teki sıralamanızı düşürür. Bu yüzden kullanıcı deneyimi arttıracak site hızı optimize edilmeli ve daima yüksek tutulmaya çalışılmalıdır.

Sitede bulunan gereksiz yönlendirmeler, görsel kaliteleri ve sıkıştırılmamış görseller gibi faktörler site hızını düşürür. Tarayıcılar için önbellek kullanmak, AMP teknolojisinden faydalanmak da hızını yükseltmeye yarayacak çalışmalardandır. Sitenizdeki açılış sayfalarının hızlarını çeşitli araçlar kullanarak analiz ederek, hız sorununun olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Sorunlu sayfaları saptayarak düzeltme çalışmalarına başlayabilirsiniz.

D- Site-içi Link İnşası

Site içi linkleme ile sitenizin herhangi bir sayfasından yine sitenizin herhangi bir sayfasına link vermek ziyaretçilerin sayfada kalma süresini etkileyen faktörlerden birisidir. Linkleri anahtar kelimelere vererek o sayfaları güçlendirebilirsiniz. Unutmayın ki ana sayfa üzerinden verilen site içi linkler her zaman en fazla değer aktaran linkler olarak bilinmektedir. Ama bunu da abartmamakta fayda var. Çünkü site içerisinde anahtar kelimeler üzerinden yaptığınız fazla linkleme, arama motorunu kandırıyor gibi gözükmenize neden olarak ceza almanıza neden olabilir. Bu yüzden site içi linklemeyi en doğal duracak şekilde yapmalısınız.

Link alırken, aynı anchor text ile devamlı ve çok sayıda link almamalı, aynı sayfada çok sayıda link bulundurmamalı ve domain otoritesi düşük sitelerden link almamaya özen göstermelisiniz.

Link konusunda eskiye nazaran daha hassas olan arama motorları artık günümüzde linkin verildiği sayfanın kullanıcıya bilgi vermesini ve linkin verildiği sayfanın, içeriğin ve anahtar kelimenin alaka düzeyini oldukça önemsiyor.

E- Mobil Uyumluluk

Mobil artık günümüzde neredeyse masaüstünü geçer vaziyette. Çünkü mobil kullanıcıların sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. Kullanıcıların mobil kullanımının artmasıyla da mobil arama sorgularının hacmi artmıştır. Bu da mobil kullanıcıları önemseyip, sitemizi mobil uyumlu hale getirmenin önemli olduğunu bize göstermektedir. Hele telefona bağımlı olduğumuz son zamanlarda, sıkça ziyaret ettiğimiz e-ticaret siteleri için mobil uyumluluk bir başka önemlidir. Site hızında da olduğu gibi mobil uyumlu olmayan kullanıcı deneyimi sunmak satışlarınızı ve arama motorlarındaki sıralamanızı düşürecektir.Sitenizdeki sayfaların mobil uyumlu olup olmadığını bilmiyorsanız, Google’ın sunduğu ya da farklı araçlardan faydalanarak gerekli kontrollerinizi yapabilirsiniz.

Mobil uyumlu web siteye sahip olmak istediğinizde karşınıza üç farklı yöntem çıkmaktadır. Bunlar;

Responsive (esnek) tasarım : E-ticaret siteleri için esnek tasarım en iyi yöntem olarak bilinir. Bir URL üzerinden, cihazlar arası en iyi görüntülemeyi sağlayan yöntemdir. Böylece ziyaretçilerin içerikle etkileşim kurmalarını ve içerikleri paylaşmalarını oldukça kolaylaştırmış olursunuz.

Dinamik Tasarım : Web sitenin URL’de bir değişiklik olmadan, sitenize gelen kullanıcının geldiği yeri algılayarak görünümünü kullanıcın cihazına göre değiştirebildiği yöntemdir. Maliyeti yüksektir ve karmaşık bir tasarımdır.

Ayrı Mobil Site : Mobil kullanıcılar için farklı bir siteyi gerektiren yöntemdir. Mobil ve masaüstü versiyonların adresleri farklıdır. Dinamik tasarımda olduğu gibi yüksek maliyetli ve karmaşık bir yapıya sahiptir.

4-Teknik Hatalar

Anahtar kelime analizi ve rakip analizi yapıldı. Yapılması gereken site-içi SEO çalışmaları tamamlandı. Sıra arda kalan teknik hatalarda. Web sitenizde teknik anlamda bir denetim yapıp, teknik hataları saptayıp düzeltmeniz, web sitenizin sağlığı ve görünürlüğü açısından oldukça önemlidir.

A- Çift Sayfalar ve Site İçi Kopya Sorunu

E-ticaret sitelerinde karşılaşılan en sık sorunlardan biri de çift içerik/sayfa problemidir. Bunun nedeni de çok sayıda benzer ürünleri bünyesinde bulundurmasıdır. Web sitelerin kullanmış olduğu CMS gibi mantığa aykırı gerçekleştirilmiş olan site yapılandırmaları da kopya içerik sorunu oluşturabilmektedir. CMS’ler her ürün için ayrı ayrı site adresleri oluşturduğunda ya da aynı ürünün farklı varyasyonları için ayrı ayrı sayfalar oluşturduğunda da aynı problemle karşılaşılmaktadır.

Bu problemlerden kurtulmak için Renk, beden farkı gibi farklılıkları olan benzer ürünlerden birini esas sayfa olarak belirleyerek, bu sayfanın esas sayfa olduğunu arama motoruna bildirmek için kod kısmına “canonical” etiket ekleyebilirsiniz. Yine aynı şekilde esas sayfa dışındaki sayfaların arama motoru tarafından indekslenmemesi ve sıralanmamasıı için “noindex” etiketi ekleyebilirsiniz.

B- 404 Sayfaları

404 sayfası, URL’in yanlış ya da eksik yazılması, önceden olan ama şu an olmayan ya da hiç olmamış bir ürünü, sayfayı aramanın sonucunda ortaya çıkan doğal bir sonuçtur.

Yanı sıra sitenizin kategori yapısını değiştirdiğinizde adreslerin değişmesi durumunda ya da teknik bir değişiklik yaptığınızda da kullanıcılar 404 sayfası ile karşılaşabilirler. Bu durumu düzeltmezseniz kullanmadığınız eski sayfalarınız sonuç sayfasında çıkmaya devam eder bu da kullanıcıları 404 sayfasına yönlendirir. Dolayısıyla devamlı bu sorunla karşılaşan kullanıcılar sizi tercih etmeyi bırakırlar.

Kullanıcıların 404 sayfaları ile karşılaşmaması için;

  • Kullanıcının aradığına ulaşabilmesi için arama kutusu ekleyebilir,
  • Kategorilere, ana sayfaya ve iletişim sayfasına giden linkler koyabilir,
  • Eski URL’in yeni URL’e 301 kalıcı yönlendirme ile yönlendirebilirsiniz.
404 Sayfası
404-not-found

C- 301 ve 302 Yönlendirmeleri

Artık kullanmadığınız sayfayı kapatmak yerine yönlendirme yapabilirsiniz. Bu da 301 kalıcı yönlendirme ile olur. 301 sayfası kalıcı yönlendirmeler için kullanılır. Bu sayfalar eski sayfanızın SEO değerlerini de yönlendirdiğiniz sayfaya aktarır.

302 yönlendirmesi ise kısa süreli olan yönlendirmeler için kullanılır. 302 yönlendirmesi bir süre sonra tekrar eski sayfaya döner. Bu yüzden eski sayfanızın SEO değerleri bu sayfaya aktarılmaz. E-ticaret siteleri 302 yönlendirmesini, ileriki günlerde tekrar stoka girecek olan ürünler için kullanırlar.

5- Blog

Her e-ticaret sitesi blog sayfasına sahip değildir. Ancak blog sayfasına sahip olmanın bazı avantajları vardır.Blog sayesinde gündemdeki konulara yönelik içerikler üretebilir dolayısıyla gündemde olan, ürün ya da kategori sayfalarında kullanamadığınız anahtar kelimeleri hedefleyip kullanabilirsiniz. Blog sayfanızın olmasıyla birlikte web sitenizin sayfa sayısı da artacaktır. Bu da size site içi linkleme yapma imkanı verecek, sayfalar arası değer aktarımı yapmanızı sağlayacaktır.

E-ticaret sitesinde blog sayfası ne arar demeyin. Ziyaretçilerinize ürünlerin kullanımına yönelik ipuçları verebileceğiniz, sektörünüze bağlı haber ve gelişmeleri paylaşabileceğiniz, kategori bazlı, ‘’en çok satanlar’’ gibi ürün listesi yapabileceğiniz ve kullanıcılara rehber olabilecek tarzda faydalı içerikler oluşturarak, kullanıcıları sitenizde kalmaya teşvik edebilirsiniz.

E-ticaret siteleri için yapabileceğiniz temel SEO çalışmalarını sıraladık. Bu çalışmaların dışında bulunan teknik çalışmalarda bulunmaktadır. Ancak amaç daima aynıdır. Sizde hiç vakit kaybetmeden çalışmalara başlamaya, rakiplerinizi geride bırakmaya ne dersiniz?

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu